“Eskiden insanlar 40’larında ölüyordu, şimdi 80’i görüyorlar!”
Bu cümleyi mutlaka duymuşsundur. Ama gerçekten durum böyle mi? İnsan ömrü bu kadar mı uzadı, yoksa bu sadece bir hesaplama hilesinden mi ibaret?
Önce şunu netleştirelim: Ortalama yaşam süresi (ya da “beklenen yaşam süresi”), bir ülkede yeni doğan bir bebeğin, mevcut koşullar değişmeden yaşaması beklenen süredir. Bu rakam yıllar içinde ciddi şekilde arttı. Örneğin 1800’lerde dünya genelinde ortalama yaşam süresi 30 yıl civarındaydı. Şu an bu sayı 72 yılın üzerinde. Peki bu artışın nedeni gerçekten insanların daha uzun yaşaması mı?
Bebek ölümleri her şeyi değiştiriyor
Eskiden bebek ölümleri çok yaygındı. 1 yaşına bile gelmeden hayatını kaybeden bebeklerin sayısı oldukça yüksekti. Bu da ortalamayı ciddi biçimde aşağı çekiyordu. Örneğin, 1800’lerde 10 çocuktan 4’ü bebekken ölüyordu. Geri kalan 6’sı belki 60-70 yaşına kadar yaşıyordu ama bu durum ortalamayı kurtarmaya yetmiyordu. Yani, aslında insanlar hep 60’larını 70’lerini görebiliyordu; ama bebek ölümleri ortalamayı düşürüyordu.
Modern tıp ve hijyen devrimi
Günümüzde aşılar, antibiyotikler, temiz suya erişim ve hijyenik yaşam koşulları sayesinde bebek ölümleri oldukça azaldı. Bu da ortalamayı yukarı çekti. Ancak sadece bebeklerin hayatta kalması değil, aynı zamanda yaşlılık döneminde de daha kaliteli sağlık hizmetleri alınabilmesi, gerçekten de insanların daha uzun yaşamasını sağladı.
Ortalama ≠ En uzun yaşayan
Ama dikkat! Ortalama yaşam süresi artmış olabilir ama bu herkesin artık 100 yıl yaşayacağı anlamına gelmiyor. Ortalama, bir toplumdaki tüm bireylerin yaşlarını temel alır. Çok yaşlı birinin varlığı ortalamayı biraz artırır, ama asıl farkı yaratan daha çok insanın erken yaşta ölmemesidir.
Aslında ne değişti?
- Eskiden: Bebek ölümleri çok fazlaydı → ortalama düşük görünüyordu.
- Şimdi: Bebekler yaşıyor, sağlık hizmetleri gelişti → ortalama yükseldi.
- Gerçek: Evet, insan ömrü gerçekten uzadı; hem ortalama, hem de bireysel anlamda.
Sonuç olarak…
“İnsanlar artık daha uzun yaşıyor” demek istatistiksel olarak doğru. Ama bu uzama bir gecede olmadı; yüzyıllar süren tıbbi ilerlemeler, yaşam koşullarındaki iyileşmeler ve toplum sağlığına verilen önem sayesinde gerçekleşti. Yani hem doğru, hem de biraz yanıltıcı – ama kesinlikle “bir yalan” değil!